Türkiye'nin yaşlanan nüfusuyla eklem sağlığı sorunları artıyor. Fazla kilo dizlere fazla yük bindiriyor. Erken önlemler protez cerrahisini engelliyor. Uzmanlar düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmeyi öneriyor. Yeni tedavi protokolleri uygulanıyor.
Diz Sağlığında Erken Önlemin Önemi: Uzmanlar Uyarıyor
Türkiye’de yaşlanan nüfusla birlikte eklem sağlığı sorunları giderek artıyor. Özellikle diz eklemi, günlük yaşamın temel hareketlerinde en çok yükü taşıyan ve en hızlı yıpranan bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, erken dönemde alınacak önlemlerin yaşam kalitesini yükselttiğini ve ileride yapılması muhtemel protez cerrahisinin önüne geçtiğini belirtiyor.
Fazla kilo dizlere 6 kat fazla yük bindiriyor
Ortopedi uzmanları, diz sağlığını bozan en önemli faktörlerin başında fazla kilo, yanlış egzersiz alışkanlıkları ve tedavi edilmeyen travmaların geldiğini söylüyor. Araştırmalara göre, vücuttaki her bir kilo fazlalığı diz eklemlerine yaklaşık 6 kat daha fazla yük bindiriyor. Bu durum da kıkırdak dokusunun hızla yıpranmasına neden oluyor.
Koruyucu yaşam tarzı önerileri
Uzmanlar, diz sağlığını korumak için şu önlemleri öneriyor: • Düzenli egzersiz: Yüzme, bisiklet ve tempolu yürüyüş gibi düşük darbeli sporlar. • Kasların güçlendirilmesi: Diz çevresindeki kasların kuvvetlendirilmesi eklem stabilitesini artırıyor. • Sağlıklı beslenme: Kalsiyum, D vitamini, omega-3 ve kolajen içeren gıdalar eklem sağlığını destekliyor. • Erken doktora başvuru: Ağrı, şişlik veya eklemden gelen seslerin ihmal edilmemesi gerekiyor.
Yeni tedavi yaklaşımları gündemde
Gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde eklem sağlığını korumaya yönelik yeni protokoller uygulanmaya başlandı. “Eklem Bakım Protokolü” adı verilen bu yöntemle, ayrıntılı eklem analizleri yapılıyor ve kişiye özel tedavi planları hazırlanıyor. Uzmanlar, bu sayede diz sorunlarının cerrahiye gerek kalmadan kontrol altına alınabileceğini ifade ediyor.
“Ağrıyı hafife almayın” uyarısı
Uzmanlara göre, toplumda sık görülen diz ağrılarının göz ardı edilmesi ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Erken dönemde alınacak önlemler ise hem hareket kabiliyetini hem de yaşam kalitesini koruyor.